DENİZLE GÜNEŞ SEVİŞİRSE

Bazen insanlar önlerinde iki yol görürler. Kimisi buna çifte standart, kimisi çifte kısmet, kimisi ise zorluk der. Bir terazi vardır ve dengesi ayarlanmamıştır. Bu, yolların karşısında duran için hep zorlayıcı bir faktördür. Kimin olduğunu anımsayamadığım bir şarkı vardı eskiden, “ iki yol, iki kent, iki tutku arasında yoruldu rüzgâr, yoruldu, olmadı, son düşü onda kaldı” Hayatım hep böyle geçti işte benim, iki kentte birden yaşadım ve ayrılsam da, içimde hep iki kenti yaşattım. İki adama böldüm kalbimi, neresinden paylaştırdığımı bilemedim. İki tane ideal belirledim, ortalarında bekledim durdusenelerce. Şimdilerde ise, iki sözcüğün anlamı takıldı aklıma; sevmek ve aşk... Çoğu insan aynı sanar bu iki kelimenin yansımasını, oysaki aşk bambaşkadır, sevgi bambaşka. Âşıksan hep bir yerlere yetişemeyecekmişsin gibi akar hayat. Durmak, nefes alamamak demektir ve yolun sonuna, göremediğin yerlere...