SERHAT

Akaretler yokuşunda, Şampiyondan bir kokoreç... Böyle başlamıştı her şey... Şimdi şairin elleri göklere uzanıyor... Yitip giden dostunu arıyor... Bir kokoreçten, 18 yıla yayılan maceralara evriliyor yüreği... Futboldan hiç anlamayan şairin, Sporla dolan dünyasıydı dostu. Buluşmalar maç çıkışları, Konuşmalar maç bitişleri... Fanatik bir dünyaydı seninkisi... Ey dostum! Hiçliğin orda hala, Trump Tower’da... Cihangir’de... Beyoğlu’nda... rakı içilen o eski barlarda... Tektekçi’de... Tarlabaşı’nda çığlık atarken Gecenin 3’ünde atletli amcaya O gün ölmedik ya ölmeyiz de... Hatırlar mısın? Bebeğini dans ederek düşürmeye çalışan Genç kadını? Masayı kıskanarak terk eden eski sevgilini? Küsmelerimizi hatırlar mısın? Durmadan geri dönmelerini... Erman Toroğlu’nu? Moda’yı? 2020’de öldüğünde, Balat’da boş kaldı 2 kadeh... Kadehlerin seni öldürdüğünü bilerek, Kadehlere rağmen, Ben her içtiğimde bir kadehim var, Havaya kaldıracak O güzel gülüşün için... Serhat olsu...