Bazen bir şeyler geç kalır, planladığından bağımsız çalışır. Benim Kaş’a yolculuk yapma fikrim de böyle 4 senelik bir rötara uğradı. Kuzenimden ziyade kardeşim gibi hissettiğim Kübra orada Zoka isimli bir Street Food restoranı açtığından beri sohbetlerimizde hep Kaş da var. Sonunda gittim ve 10 günlük tatilin ardından geri döndüm. Haydi ülkemin bu güzide tatil yerini bir de benden dinleyin. Şayet sizin de benim gibi ruhunuz ve kalbiniz hep Dünya’nın kuzeyinde bir yerlerde geziniyorsa elbette ki Kaş’ta sıcaklıktan kavrulurken birkaç güzelliği kaçırmanız olası. Dibi görünen buz gibi sularda yüzerken neredeyse tatilimin tamamında bana eşlik eden Uyuyan Dev belki de o coğrafyada tanıştığım en sıra dışı ve bir şekilde en tanıdık varlık olsa gerek. Efsaneye göre bir zamanlar Kaş ve Meis birbirine çok aşık bir çiftmiş. Büyük bir deprem ikisini ayırdığında devler birbirlerine bakarak, tekrar kavuşacakları güne kadar uyuyakalmışlar. Şimdilerde dağda uyuyan ve karşı yakadaki sevgilisine ...
Türkiye’nin doğusunda içine kapalı ve sessizce duran bir komşusu vardır. Siyasal islam korkusu taşıyan herkesin örneği ve korkulu rüyası, ülkem topraklarında çoğu kişinin Arap milletinden bile ayırt edemediği İran. Radikal İslam denilince ilk akla gelen ülke! İrşad Devriyeleri’nin sokaklarda ahlak polisliği yaptığı ülke. 2022 yılında Mahsa Amini isimli 22 yaşında bir genç kadının "başörtüsü kurallarına uymadığı" gerekçesiyle polis tarafından öldürüldüğü ülke. Pers İmparatorluğu’nun son hali! Radikal İslam’ın son kalesi. Birisi bana bir gün bu ülkeyi ziyaret edeceğimi söylese, kahkahalarla gülerek “Dalga mı geçiyorsun benimle” derdim. Ama huyum kurusun ben benden beklenmeyen şeyler yapmakla meşhur birisiyim. En yakın dostlarımdan birisi “Ne dersin benimle İran’a gelmeye” diye sorduğunda hem dostluk duygusunun gücüne, hem de gizeme duyduğum yoğun ilgiye yenik düşerek kendimi 2 Nisan 2024 Salı günü Tahran’da buldum. Bundan son...
Christ Church Cathedral Benim hikâyemi bilenler bilirler ama bilmeyenler için baştan başlayayım. 30 yaşıma geldiğimde ani bir kararla çocukluğumdan beri içimde taşıdığım hayallerden birine uçmak istedim ve bavulumu elime alıp “Dünyanın en sevimli insanlarının yaşadığı” yer diye bildiğim İrlanda’ya uçtum. Sonrası; 2 yıl sonra, 2015 yılının bir Kasım akşamında, Şener Şen ’in Amerikalı filmi ndeki gibi gelip ülkemin toprağını öptüğümü hayal ederek İstanbul’a geri döndüm. Şimdilerde kiminle tanışsam ya “Neden döndün” diye soruyor ya da “Aa orası benim hep gitmek istediğim yerdi” diyor bana. Sonunda ben de uzun uzun bu yolculuğu yazmaya karar verdim. Buyurun size “İrlanda gerçekten küçük kızıl cinlerin ülkesi midir” sorusunun cevabı… Öncelikle belirtmeliyim ki ben çok geç kalmışım. Kendisini değiştirmek, farklılaştırmak isteyen herkes mutla...
Yorumlar
Yorum Gönder