KAŞ MERKEZ BURADAKİ TATLAR ENFES


 Bazen bir şeyler geç kalır, planladığından bağımsız çalışır. Benim Kaş’a yolculuk yapma fikrim de böyle 4 senelik bir rötara uğradı. Kuzenimden ziyade kardeşim gibi hissettiğim Kübra orada Zoka isimli bir Street Food restoranı açtığından beri sohbetlerimizde hep Kaş da var. Sonunda gittim ve 10 günlük tatilin ardından geri döndüm. Haydi ülkemin bu güzide tatil yerini bir de benden dinleyin.

Şayet sizin de benim gibi ruhunuz ve kalbiniz hep Dünya’nın kuzeyinde bir yerlerde geziniyorsa elbette ki Kaş’ta sıcaklıktan kavrulurken birkaç güzelliği kaçırmanız olası. Dibi görünen buz gibi sularda yüzerken neredeyse tatilimin tamamında bana eşlik eden Uyuyan Dev belki de o coğrafyada tanıştığım en sıra dışı ve bir şekilde en tanıdık varlık olsa gerek. Efsaneye göre bir zamanlar Kaş ve Meis birbirine çok aşık bir çiftmiş. Büyük bir deprem ikisini ayırdığında devler birbirlerine bakarak, tekrar kavuşacakları güne kadar uyuyakalmışlar. Şimdilerde dağda uyuyan ve karşı yakadaki sevgilisine bakan devin Kaş’ı koruduğuna inanılıyor. Her iki ülkede de anlatıldığı söylenen bu efsaneye göre bir gün denizler yükselip karaları yuttuğu zaman uyuyan bu iki devin bütün bedenleri sular altında kalacak ve işte o zaman uyuyan devler uyanacak ve iki sevgili birbirlerine tekrar kavuşacak. Belki de bu yüzdendir Kaş’a gelenlerin bir şekilde kasabaya aşık olmaları ne dersiniz?

Kuzenim Kaş’ta esnaf olduğundan ben de bu tatili yerel halk gibi geçirdim sanırım. O yüzden size esnaflardan söz edeceğim. Kuzen burada her zaman her yerde yaptığı gibi enfes dayanışmacı dostluklar kurmuş. Bu durumun etkisiyle kendimi hiç yalnız hissetmedim. Hoş ben tatil kasabalarının ruhları olduğuna inanırım. Ziyaretçileri de oraya çekilen ve o enerjiye yakın insanlardır bana sorarsanız. Bu fikrimin doğruluğundan olsa gerek Kaş’taki ilk ve tamamen yalnız günümde denizin ortasında muhteşem bir arkadaş edindim. Öylesine güzel bir sohbetti ki Leymona Beach kapanmış, işletmecisi kibarca başımızda dikiliyorken bizim bunu anlamamız neredeyse yarım saati buldu. Ertesi gün Kaş’taki ilk günümün akşamında ayın altında sabahlayıp rakı içtiğimiz ve sonrasında benim müdavimi olacağım Asma6 Beach’e gittik. Aykut muhteşem hamburgerler yapıyor cidden. Burada yediğim, içtiğim her şey gayet güzeldi ve maceralı bir başlangıç yaptım. Denize ilk dalışımda altımdan geçen ve korkudan köpek balığı sandığım Caretta’nın korkusunu Uyuyan Dev’e bakarak yüzmek hafifletti diyebilirim. Evet, yanlış okumadınız. O herkesin görmek için yanıp tutuştuğu dev Caretta beni seçti. Sonradan bana “A o bizim Osman” demiş olsalar da kimileri Osman’ın çoktan bir rehabilitasyon merkezinde öldüğünü söylediler. Umarım o bizim Osman’dır.

Benim kuzen Zoka Street Food’un yaratıcısı Şef Kübra. Begonviller altındaki şirin ve mini bir dükkanda gerçekten harikalar yaratıyor. Karides dürüm için sırada beklenildiğine, özel kokoreci ve çoban salatası için özel olarak uğranıldığına şahit olduğum yer. Torpil geçmiyorum, bu tatları muhakkak denemelisiniz. Kübra 1,5 sene kadar önce bir yatırımcı alarak Nişantaşı’nda Zoka İstanbul’u açtı. Ortağı Simge de tam bir dost ve mükemmel bir ev sahibi. Onunla geçirdiğimiz anları da unutmam mümkün değil. O zaman şöyle söylemeli: Dilerim herkesin yolu hep kendi gibi güzel ruhlarla kesişir.







Zoka’nın bitişiği Diva Bar. Şimdi tam olarak Begonvil Ağacının altındasınız ve Çağlar çok güzel kokteyller yapıyor.


Andifilli sokakta enfes kokteyllerini içtiğim ve makarnalarından kendimi alamadığım, dünya tatlısı bir şef daha var. Semih iyi bir dost ve aynı zamanda muhteşem bir aşçı. Kaş’a gelipte Lilly’s e uğramazsanız hata edersiniz söyleyeyim.



Nur Beach’te gördüğüm yakamoz ve Meis manzarasını kalbime yazdım desem yalan olmaz. Yazımın ana fotosu yapmış olmam da ondan olsa gerek.

Andifilli sokaktaki avluyu bitirip de sola dönünce Trafo diye bir mini bar var. Orada Barmen Fırat’ın özel hazırladığı Kuzu Kulağı kokteylini de şiddetle tavsiye ediyorum.

Hemen hemen hep aynı şeyleri yaptığım ve aynı yerlere gittiğim bu tatilden bana kalan tek negatif şey bir daha yüzleşip yüzleşemeyeceğimi bilmediğim anormal bir sıcak ve nem. Sayesinde çoğunlukla erken yattığım ve pekte hareket edemediğim bir tatil geçirdim. Her güzelin bir kusuru var mı desek yoksa herkesin bir sıcaklık limiti var mı bilemeyeceğim ama Güney benim için biraz fazla sıcak. Öyle ki size bunları canım İstanbul’un üşüten poyrazının altından yazıyorum demek istedim keyifle.

 

                                                                                               23.06.2024 – İstanbul







Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

TAHRAN’DA İKİ GÜN

İRLANDA MASALI GERÇEK MİDİR?