Kayıtlar

Mart, 2014 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

CAMBAZLARIN HİKÂYESİ

Resim
                Yargıçları öldürdükten sonra oldu her şey. Aşklar öldürdük karanlık vakitlerde. Mevlana’nın dediği gibiydi her şey ruh aynasına bakıyordu. Kimi sevsek biraz bizdi aslında. En çok dokunmak istediğin kimse onun hastalıklı parçası seninkiyle uyumlu olandır bu puzzleda.                 Kadın, yürüyordu taş duvarların arasında. 19. Yüzyıl kokuyordu hava. Yağmur, eski topraktan rüzgâr çalıyordu. Her zamanki gibi sırrın peşindeydi kalp. İstemeye istemeye öğrenmişti eski sokağın oyunlarını. Şimdilerde eski oyun arkadaşlarından replik çalması bundandır.                 Adam, buzlu duvarların arasından bir kalp uzatmanın peşindeydi. Kıpkırmızıydı buzların üstü. Adamın buzları eriyordu ve bunu fark ettikçe kayboluyordu kendi denizinin sularında. Kan dökmesi lazımdı. Döktü de… O, hep yaptığını yapıyordu ama bu denizin suları dalgalıydı ve her daldığı dalga onu daha derine götürüyordu. Kayboluyordu kadının sularında. Bazılarına göre, bizler aynı denize bakarak büyüdük.