Kayıtlar

Nisan, 2019 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

DURU'NUN VEDASI

Resim
        Photo Credit - Deviantart -  alexandrelobo   Asırlardır farklılıkları ve uzlaşmazlıklarına rağmen birbirine kopamaz bağlarla sarmalanmış iki kıtanın arasında doğmuştu. Günün beş vakti dört bir yanını sarardı ezan sesleri ve evinin arka sokağından gelen çan seslerine karışırdı. Bir yandan hüzünlü saz sesleri bölerdi sohbetini, diğer tarafta da akordeon eşliğinde gizli bir sevgiliymişçesine valse davet edilirdi şehr-i İstanbul tarafından. Şehir gibiydi kadınlığı da: ne modern ne de geleneksel. Bir eş dost düğününde göbek atıncaya kadar Avrupalı, Chansonlar eşliğinde Cafe de Paris soslu bonfile yiyene kadar Asya’lı. Eyüp Sultan’da adak adarken Müslüman, Beyoğlu’nda Saint Antoine Klisesi’nde mum yakarken bir başka… İstanbulluydu aslında. Kökene gitsen Bizans Rumlarıydı büyük büyük dedeleri. İstanbullu olmak başkaydı özünde. Daha bir modern, daha bir Avrupalı ama insan tek başına kendisi olmayı beceremezdi bu dünyada. Bir şekilde karışır karmaşırdı çevresindeki dokuya. İstan