CAMBAZLARIN HİKÂYESİ
Yargıçları öldürdükten sonra oldu her şey. Aşklar öldürdük
karanlık vakitlerde. Mevlana’nın dediği gibiydi her şey ruh aynasına bakıyordu.
Kimi sevsek biraz bizdi aslında. En çok dokunmak istediğin kimse onun hastalıklı
parçası seninkiyle uyumlu olandır bu puzzleda.
Kadın,
yürüyordu taş duvarların arasında. 19. Yüzyıl kokuyordu hava. Yağmur, eski
topraktan rüzgâr çalıyordu. Her zamanki gibi sırrın peşindeydi kalp. İstemeye
istemeye öğrenmişti eski sokağın oyunlarını. Şimdilerde eski oyun
arkadaşlarından replik çalması bundandır.
Adam,
buzlu duvarların arasından bir kalp uzatmanın peşindeydi. Kıpkırmızıydı
buzların üstü. Adamın buzları eriyordu ve bunu fark ettikçe kayboluyordu kendi
denizinin sularında. Kan dökmesi lazımdı. Döktü de… O, hep yaptığını yapıyordu
ama bu denizin suları dalgalıydı ve her daldığı dalga onu daha derine
götürüyordu. Kayboluyordu kadının sularında.
Bazılarına göre, bizler aynı
denize bakarak büyüdük. Deniz getirdi bizlere bu karmaşık beyinleri… İki uzak
coğrafyada aynı dalganın kıyıya vurduğu yerden geliriz aslında. O yüzden iki
cambaz bir ipte sallanır durur yağmurlar altında.
Yine de kadın sever adamın
hastalıklı yanını. Adam da aynı yerden sever kadını. Bu oyunda Orta Doğu’nun
sırları, maskeleri yok. Bu oyunda Akdeniz’in zevke düşkün sıcak güneşi var
aslında. O yüzden çok zevkli ya. Sonuna kadar aşk kokuyor bu gri taş sokaklar.
İki cambaz aynı ipte maharetler sergiliyor ve bu hikâyenin başı olmadığı gibi
bir sonu da olmayacak aslında.
Bazı hikâyelerde insanlar
kaybolacaklarını hissettiklerinde birbirine tutunan yaşlı ağaç dallarına
benzerler. Rüzgâr savurur onları bir yerlere ama onlar yeniden bir yerlerde
birbirlerine tutunmayı becerirler çünkü onlar yaşlı toprakların savruk ruhlu,
hastalıklı, iflah olmaz serserileridirler.
Ne demişti yazar? Evet, iki
cambaz bir ipte… İzleyiciler hayran… Kimse ayırt edemiyor hangisi daha iyi bu
oyunda? Bu oyun kuralsız. İkisi de her an bir başkasını sevmeye hazırlanabilir,
ta ki birinden biri ipten düşüp ipe yeniden tırmanmaya karar verene kadar…
02.03.14
/21.05 / Dublin
Yorumlar
Yorum Gönder