Kayıtlar

Temmuz, 2010 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

"Hal"ler

Sessizliğe dayandı gözler ve kulaklar… Yedi günler bekledi kayboluşundan doğmanı. Sessizliklerle seviştirdiği düşlerinde beklemez olur eller artık ellerini. Ey sevgili! Ben her gelen gemiye sensin diye el sallar oldum… Ayaklarımı suya değdirir değdirmez yüzünün görünmezliğinden kaçar oldum. Kaçar adım çok sevdiğim dalgalardan kumsallara… Geriye doğru adımlar, kumların hiç sevmediğim kızgın tenine doğru… Gürültümü çalan sessizliklerim var benim bilir misin? İçimdeki orkestranın uykudan uyandırmak istercesine gürültüyle dağıtmaya çalıştığı sessizliklerim var benim. “Sen”sizlikleri hiç sevmeyen kalbimin “sessizlik”lerine baş kaldırışıdır içimdeki… En kötüsü de “o” olmadığını bildiğim “sen” lere ağlamaklı olma halidir... “O” olmadığını bilemeyen “sen” lerin susarak ruhlarını yüceltme çabasına seyirci kalmak zorunda olma durumudur. “Haller”… Ruh halleri, kalp halleri, kaburga kemiklerinin ve iki bacak arasının içine sıkıştırmayı becerdiğimiz hayatımızın halleri… Haller “sen” in ablat

DENİZDEN UZAK DÜNYALARIN SİSİNE

Resim
Hayata dair büyük heyecan duyduğum zamanlardan yazıyorum bu yazıyı sana… Tutkuların düşlerde gerçeğe döndüğü zamanlardan… Bir denizin ruhundan mavi bir düşün anısına yazıyorum… Bu yazıyı ruhuma yolluyorum… Seni özlemişim sislerle çevrili adam… Yıllar önce kalabalık yalnızlıklardan kaçtığım yerdi senin düşün… Ruhuma ruhunla sarılmış bir masaldı. Hiçbir kalemin yazamayacağı kadar yakın, hiçbir ağızdan çıkamayacak kadar sihirli… Buralardaymışsın, gelmişsin… Beni görmüşsün… “Çok uzak gitme” dediğim günden bugüne tam 7 sene geçmiş… Gerçek olmuşsun… Sakladığım yazıları açmışım bir gece vakti ansızın… Ne kadar da çok unutmuşum seni… Ne kadar da çok eskimişiz biz… Her şeyimi biliyorsun… Kızdığımı, üzüldüğümü, gülümsediğimi ben söylemeden biliyorsun… Onlarca sene olan her şeyi hiç konuşmadan izlemişsin… Bu kadar yakınken bu kadar uzak nasıl olunur? Nasıl böyle olmuşuz? Gözümün önünde bir deniz… Yanımda sen… Hayatı düşünüyorum… Ne kadar da enteresan, büyülü, gizemli… Ben düşünürken sen sö

GİTMEK ARZUSU

Resim
Bazen şaşırırsın yolunu… Son gücünle gitmek isterken burada kalırsın, buralılaşırsın… Bazen olmak istemediğin bir yerde unutulmak istenen bir zamanda onun gidişini kanatırsın… O gitmiştir… Önemsemediğini haykırmışsındır bütün dünyaya… Söylemezsin kimselere onun giderken senden neler götürdüğünü… Baktığın her yerde onun yüzünü gördüğünü söylemezsin kimselere… Yaralı ruhun saldırıya geçer hovarda akşamlarda… Uzaklaşmaya çalıştıkça yakınlaşırsın aslında ona… Hangi merhemi sürsen kapanmaz bu yara… Durmadan kanar… Seni sessizleştirene kadar acıtmaya devam eder… Senden cümlelerini alacaktır ileriki bir tarihte… Senden düşlerini çalacaktır gelecek günlerde… Gitmek gerek bu şehirden… Kaybolmak gerek… Özgürleşmek gerek… İsyanım sana değil hayata! Bir türlü akışını değiştiremediğim denize! Adını akrostişle yazamadığım sevgiliye! İsyanım ne yapsan bu bataklıkta bir adım ileriye gidememeye! Doğru söyledin Kavafis! “Bundan daha iyi başka şehir bulunur elbet” ama mümkün müdür peşinden getirm