YÜZÜN VAR İSMİN YOK

Geleceksen eğer, koynunda sakladığın mavi bir aşkla gel… Geleceksen eğer, kalmasın sözlerden yeminlerden eser… Rüzgârını sırtına tak, her yanı savur da gel! Yıllardır ben, hep aynı yerdeyim, yüzüm denize, gözlerim gökyüzüne çevrili seni bekliyorum. Hep aynı huzurlu sahil, karşımda balıkçı motorları ve onları izleyen martılar… Ağların arasında Boğaz’ın poyrazını, lodosunu içime çekiyorum. Başka dinlerin notalarıyla, başka dillerin sesleriyle çevrili bir şarkı çalıyor ve ben dans ediyorum. En çok da bu müziği seviyorum. Başkalarının içine çekmeyi asla bilemediği bu müzikle yoğruluyor hayatım… Biliyorum sen buna benden bile çok aşinasın…

Sen, asla söylenmemiş bir gerçek kadar sırlı beklerken kendi köşende, ben, hiç tanımadan da seni görebilmiş olmanın yükünü taşıyorum koynumda…

Sen hiç gittin mi bir balıkçı kasabasına… Bolca rakıyı hiç değdirdin mi dudaklarına dalgaların kucağında ve sayısız dostla beraber? Sen hiç ufuk noktasına bakarken uyuyakaldın mı sevgili? Biliyorum sırtında ki bütün yükleri boşalttığın bir yerin var seninde… Üstelik denizin kıyısında, denizkızlarının şarkılarının en çok duyulduğu yerde… Rakının beyazını o kadar çok seviyorsun ki yetişemiyorum sana çoğu zaman… Sen de her gece denize karşı hiç bilmediğin bir dilden şarkılar söyleyerek kaldırıyorsun rakını denize ve gökyüzüne biliyorum. Yüzünü denizde görüyorum, Poseidon yabasını vuruyor depremler oluyor yüreğimde. Gökyüzüne bakıyorum Promete ateşi çalıyor Dünya’ya fırlatıyor ve yaratıcılık düşüyor ellerime. Ben bunları okumuyorum rüyalarımdan öğreniyorum sevgili! Seni de gördüğüm gibi… Yunan Tanrıları yardımıma geliyor rüyalarımda… İsimlerini öğreniyorum tek tek… Bir tek senin ismin yok! Yüzün var ismin yok! Bense onu rüzgârdan çalmak istiyorum.

08.09.09 /00:17

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

TAHRAN’DA İKİ GÜN

SİRİUS

EYLÜL BAKIŞLI KIZ