GİTMEK ARZUSU


Bazen şaşırırsın yolunu… Son gücünle gitmek isterken burada kalırsın, buralılaşırsın… Bazen olmak istemediğin bir yerde unutulmak istenen bir zamanda onun gidişini kanatırsın…
O gitmiştir… Önemsemediğini haykırmışsındır bütün dünyaya… Söylemezsin kimselere onun giderken senden neler götürdüğünü… Baktığın her yerde onun yüzünü gördüğünü söylemezsin kimselere… Yaralı ruhun saldırıya geçer hovarda akşamlarda… Uzaklaşmaya çalıştıkça yakınlaşırsın aslında ona…

Hangi merhemi sürsen kapanmaz bu yara… Durmadan kanar… Seni sessizleştirene kadar acıtmaya devam eder… Senden cümlelerini alacaktır ileriki bir tarihte… Senden düşlerini çalacaktır gelecek günlerde…

Gitmek gerek bu şehirden… Kaybolmak gerek… Özgürleşmek gerek… İsyanım sana değil hayata! Bir türlü akışını değiştiremediğim denize! Adını akrostişle yazamadığım sevgiliye! İsyanım ne yapsan bu bataklıkta bir adım ileriye gidememeye!

Doğru söyledin Kavafis! “Bundan daha iyi başka şehir bulunur elbet” ama mümkün müdür peşinden getirmemek İstanbul’u? Başka bir deniz lazım şimdi bana. Bir başka gökyüzü lazım… Nefes alabildiğim bir yer lazım… Başka bir kitap, başka bir kalem, başka bir dil lazım…

Bir gün gideceğim... Sevdiklerimi arkamda bırakıp asla dönmemecesine gideceğim… O gün geldiğinde nefes alacak ruhum…

04.07.2010 / 02:33

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

TAHRAN’DA İKİ GÜN

SİRİUS

EYLÜL BAKIŞLI KIZ