KALP SOYUNURSA

Aşka yalınayak koşma mevsiminde rastladım yüzüne. Mevsimlere giyinmiş kalplerimiz vardı; hüzünlü, heyecanlı, donuk ve aceleciydiler… Sustuk, giyindiklerimizi unutup soyunmaya kalktık… Başardık da… Aşka yürümeyi başardık. Acı verenleri düşünmedik, sorumlulukları umursamadık… Yürüdük sadece… Biliyorduk sorgusuz olmak gerekirdi böyle apansız anlarda… Çocuk olduk ve sevdik sokaklarda seksek oynamayı… Aşk kıyafetler giyecek şimdi… Kalbim unutmuş çabuk büyünmesi gerektiğini…


Çocukça olan her şey birikmiş içimde meğer… Kıskanırmışım, kızarmışım, haykırmak istermişim meğer… Oysaki giyinikti benim kalbim… Acılarla giyinmişti ve vazgeçmişliklerle sarmalanmıştı. Umutsuz ve değiştirilemez bir oyun vaktini gösteriyordu yelkovan çokça zamandır…

Seni sevdiğimi kızdığımda anladım… Seni sevdiğimi kıskandığımda anladım… Seni sevdiğimi susmaktan sıkıldığımda anladım… Başkası olsa anlardı gülümserken, anlardı yakan topta ebe olmuş koşarken… Anlardı bir başkası, seni sevdiğini, seni özlerken… Ama ben bağırmak istediğimde anladım… Öylesine susmuşum ki ses vermek isteyip de sustuğumda anladım… Bir de ağladığımda… Sinirden değil mutluluktan ağladığımda…

Aşka yeni cümleler yazmak gerek şimdi… Uzak diyarlardan gizemli masallar çalmak lazım şimdi… Özgürleştirirken içindeki tüm şiirleri yeni dizelerin şairi olmak lazım şimdi. Büyüdüğünün bilincindeyken çocuk olmayı başarmak gerek… Ezberlenmiş tüm kitaplardan çıkartmak gerek bu aşkı… Hiçbir oyuncu oynayamamalı sahil kenarında ki sahneyi ve hiçbir kitap yazamamalı bu şiiri… Benzememeli hiçbir hikayeye… Düşlerden gerçeklere uçan kuşun kanadı kırılmamalı… Ne düşü unutmalı ne de gerçeğe takılıp kalmalı. İşte bunları düşünürken ilk defa arada kaldım. Söylesene sevgili bu aşkta büyümeyi istemiyorsam ne yapmalı? Çünkü ben kitabın ilk cümlesine geri döndüm. Aslında yeniden yazıyorum seninle her şeyi…

15.09.10 / 03:08

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

TAHRAN’DA İKİ GÜN

SİRİUS

EYLÜL BAKIŞLI KIZ