GEÇMİŞ HAYATLARDAN GELEN ADAM

                Ben, seni sevmiştim bir zamanlar... Gözlerinden ruhuma döküldüğünde sevdan, bir başka ülkede ıssız çöller sulara kavuşmuştu biliyordum.  Titreyen ellerimden evrene düşüyordu tüm korkularım. Gülüşünde uyanıyordu gece ve yıldızlar dökülüyordu denizlere. Öyle bir andı ki tüm zamanlarımdan mutluluk çalacak kadar güçlüydü. Başka bir asrın başka bir şehri çalmıştı kapımı o vakit.  Gittiğim ülkenin adını bilmiyordum. Mevsimi hatırlamıyordum. Ne olmuştu görmüyordum. Hangi dilde hangi şarkılar söylenmişti bilemedim. Sadece gözlerini gördüm ve uçtum başka diyarlara. Adını bilmediğim şehirlerde, büyüsünü hatırlayamadığım dilde şarkılar söyleniyordu ve ben, şimdiki zamandan geçmişteki ellerine dokunuyordum.
                Sen, adını hatırlamadığım halde söz verdiğimi bildiğimdin. Sen, bu hayata dalarken unuttuğumdun. Bunu şimdi anlıyorum.
                Hangi hayatta, kim bilir hangi girdapla, denizlerinden kıyılara vurduğumu bilmiyorum sevgili! Beni affet! Çünkü ben bu hayatta tüm renklerde seni görmekle cezalandırıldım. Gözlerimi kapadığımda sadece sana geliyorum. Ne zaman bir öyküye gitsem senin masalından kaçıyorum. Özlediğim sen, düşlediğim sen, beklediğim sen, aldığım her nefes sen…
                Şimdi senden çok uzaklarda, seninle var olmuş ruhumun, bir başka vakitte neyi kaybettiğini arıyorum. Belki de elveda deme vaktidir diye son şarkımı söyleyecek sahneyi düşlüyorum. Sen biliyor musun aşkımızdan uzağa kaç asırlık gittiğimi? Ben işte o bilemediğin uzaklarda bir martı gibi kanat çırpıyorum.
                Ben giderken ve sen hiç fark etmezken söyleyebileceğim son şey yine aynı olacak. Seni çok sevdim ben sevgili. Gecenin güne kavuşması gibi sevdim. Çocukluğumun masal kahramanları gibi sevdim.  Dalgaları kayalıkları arayan bir deniz gibi sevdim seni. Hayatının son nefesini yanında almış ve şimdi alacak oksijeni kalmamış bir ölü gibi bıraktım ruhumu yanına… Seni koydum arabamın direksiyona en yakın koltuğuna. Seninle konuştum. Sana söyledim. En umutsuz gecelerde ansızın çıkıp gelmeni bekledim. Yani ben seni her yere götürdüm be sevgili!
                Bu sana yazdığım satırların en güzeli ve en gerçeğidir. Adı aşk diye bildiğim tek şeydir. Mührü yüreğimdir. Adresi denizdir. Rüzgar gelir, dalgalar kıyılara çarpar ve bir gün sana ulaşır diye bir martının kanadından denizlere düşmüştür. Hangi hayatın hangi yılının hangi mevsiminde alırsan al kalbim, sonsuz bir sadakatle ellerini tutacağına söz verir.
                                                                                              12.10.11 / 03:02

Yorumlar

  1. Son paragraf diyorum, başkada birşey demiyorum. :) Yüreğine sağlık.

    YanıtlaSil
  2. Teşekkür ederim... Yüreğinize dokunduysa ne mutlu bana... Sevgilerimle...

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

TAHRAN’DA İKİ GÜN

SİRİUS

EYLÜL BAKIŞLI KIZ