AŞKSIZ


Rönesans zamanı hep söylediğim, unuttum sandığımda Neverland’da bulduğum bir melodi gibiydin aşk… İstanbul sokaklarında gezerken Paris’te Sein nehrinin kenarında okunmuş bir şiir gibiydin… Geceleri sihirli değneğiyle büyüleyen bir büyücü gibi, gündüzlere ışıktan elbiseler giydiren bir modacı gibi, kalbi simya ile altına çeviren bir simyacı gibiydin…

Seni nerede kaybettiysem, orada kendimi arıyorum şimdilerde… Eski bir şiirde, melodisi güçlü bir şarkıda, başka bir dilde, rüya diyarlarında kendimden bir parça arıyorum. İnsanlara hayali elbiseler giydiriyorum.

Bir çocuk “Kral Çıplak” diye bağırana kadar mutlu olacağım bir dünya yarattım kendime. Kırmızı ojeler sürdüm aşka gidemeyen ayaklarıma isyan edercesine. Seni bulup da kaybetmemi sağlayan her sokak taşına bir şiir bırakıp kayboldum sandım, arkama işaret bıraktığımı bile bile. Ağlamadım, susamadım, kayalıklara öykündüm denize inat.  

Güne küstüm, yazıya küstüm, güçsüzlüğüme küstüm de inadına gülümsedim. Gökyüzüne bakmadım. Denize uzun mektuplar yazmadım. Sarhoş olmadan masadan kalkmadım ama yine de seninle beraber içimdeki aşk denen şeyi kaybettiğimi haykırmadım. Bütün anlattıklarıma inat sana hiçbir şey anlatmadım.  

Bir daha düşersem ölürüm dediğim bir uçurum sandım aşkı. Bir daha yenilirsem tekrar kazanamam dediğim bir savaş yaptım aşkı. İnadına güçlüyüm diye bağıran büyük bir inkâr şiiri yazdım.  

Aşkla savaştığını sanan kalbim, kendine pusular kurmuş, döşediği mayın tarlalarında bol yaralı sek sekler oynamış meğer. Savaştan kazasız belasız döndüğüne sevinen bir asker sanırken kendini, arafta kalmış bir ruha döndüğünü fark edememiş bile. Aşk, en büyük oyununu oynamış, şairi kendisine ilham veren rakının beyazında boğmuş. Bu hikâye, hiç bitmeyecekmiş de aşk kalbinin virgülünü alıp ona üç nokta koymuş.  

Şimdi her şey o eski şarkıdaki gibi “non je n'ai pas oublié,/bien que ma vie ait changé/mais le silence est souvent/une façon d'aimer/non, non, non/ non, je n'ai pas oublié” Yani; Hayır unutmadım/ hayatım değişmiş olsa da/ Ama sessizlik çoğu zaman/bir sevme şeklidir/Hayır, hayır, hayır/ Hayır unutmadım.”
                                                                                31.01.13 / 02.45

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

TAHRAN’DA İKİ GÜN

SİRİUS

EYLÜL BAKIŞLI KIZ