BU SEFER DE KAR YAĞSIN
Benim büyüdüğüm
şehir de kar yağmazdı öyle sık sık. Hiç havuç burunlu bir kardan adamım olmadı
benim. Kar yağan kentlere gidişim büyümeye özendiğim zamanlara denk geldi.
Oynadım mı ben kartopu hiç? Oynamışımdır elbette… Bıraktığım oyunlar gibi karı
da hatırlamıyorum… Son zamanlarda geçmişime dair hiçbir şey hatırlamıyorum.
Üzüntüleri silmeye çalışırken çekim gücü fazla bir süpürge kullanmış olmalıyım.
Buna rağmen beş yaşımdaki oyunlarımı hiç unutmuyorum. Ama dedim ya kar yağmazdı
o büyülü kasabaya. Kolluklarımız ve simitlerimiz hep vardı ama hiç kızağımız
olmadı bizim. Kar diyorsunuz bana oyunları bıraktığımda tanıdığım. Başka
oyunlarla boğuşurken sokakta aniden rastladığım. Camıma gelmesini hiç
dilemediğim. Yağmurlar gibi hasretini çekmediğim… Kar…
Yine de karla kaplı bir gölün üstünde olmayı
seçebilirdim karı düşlemem gerekirse… Yüreğimde ki hayali adamın, elimden tutup
kayarak dans ettirdiği bir gölde olabilirdim ve zamanı durduramadığım için
delinen göle düşüp o anı sonsuzlaştırabilirdim. Evet bu kadar sadist
olabilirdim. Hep aşka mı çıkmalı konular? Bu deli yaşımda karı bile aşkla
bütünleştirebilirdim. İçimdeki müziği onun koynunda dans ettirebilirdim. Hiç
yapamayacağım bestemi, yüreğimle işbirliği yaptırıp ona çaldırabilirdim. Buz
pateninin onunla sevişmesini ölümsüzleştirebilirdim bestemde.
Ne giydiğim kimin umurunda? Nasıl dans ettiğim
kimin? İçimdeki sarhoş orada ya… Boşver be bu sefer de kar yağsın. Kaldırın
etrafımdaki binaları. Bir çöl kadar yitirmiş olsun ağaçlarını benim karlı
vadim. Ama dağlar olsun… Birazda çocuk olup havuç burunlu kardan adamlar
koyalım ağaçların yerine. Gökyüzüne koyduğum renkler denizimi özletmesin bana
ve rüzgar hiç habersiz bırakmasın beni ondan. Sonra bırakın kar yağsın. Sonra
bırakın, insanlar susup, buz patenlerimizle gölün karının bestesini
dinlesinler. Ben deli denizime uzakken, ben aşka bu kadar susamışken hala hayallerdeyken,
yağmur camıma gelmeyeli yıllar olmuşken diyorum ki bırakın bu sefer de kar
yağsın…
2004/
Şişli
Yorumlar
Yorum Gönder