TANIMLANMAMIŞ

                Seni saklıyorum deniz kenarlarında… Saklı cümlelerde, hiç söylenmemiş sözlerde saklıyorum seni… Anladım ki kaçsan da kovalarmış aşk. Bunca kaçıştan sonra anladım ki yürek kimi seçmişse ona varırmış yeniden ve yeniden… Karışmazmış beyin yüreğin işine. O gidermiş inatla kendine benzettiğinin yanına, ruhunu tamamlayanın sofrasına…
                Yüreğimde eksik ve en güzel dizesi henüz yazılmamış bir şiire benziyorsun sevgilim… Ne kadar sussam o kadar derinleşen, konuştukça melodilerle süslenen bir tamamlansa benzeri olamayacak eşsiz bir şiir kadar güzelsin…
                Senli cümlelerin boşluklarını dolduramıyorum. Senden uzaklara kaçarken bilmeden hep aynı durakta duruyorum. Gözlerimi kapayıp Tanrı’ya sessizce sorular soruyorum. Bu sevdayla nereye gidilir bilmesem de hayat gibiyim ben de;  zamanı tutmaya çalışmıyorum. Belki başka yollar da vardır deyip yürümeye devam ediyorum.
                Bir gülümsemeye, bir hoyrat tavra, bir melodiye, odamdaki deniz kokusuna yenik düşüyorum seninle.  Masum bırakıyorum her şeyi hayatın kirliliğine inat; elini tutacakken bundandır gidişlerim. Israrla; “Yap diyorum ne istiyorsan” çünkü özgür bıraktıkça güzelleşir aşk biliyorum. Ben seni benden bile sakınıyorum sevgili!
                Gözlerimi kapadığımda gördüğümedir son sözüm. Sen içimdeki en güzel şeysin… Sessizce çağırdığımda sesimi duyduğunu bildiğimsin. İşte bu yüzden son hızla yaşamaya çalışıyorum. Benden gitme ihtimaline karşılık, beni sevmeme ihtimaline yenik susup uzaklara gitmeye çalışıyorum.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

TAHRAN’DA İKİ GÜN

SİRİUS

EYLÜL BAKIŞLI KIZ