RUH HATIRLADIĞINDA


Bundan belki yüzyıllar önce belki bin yıllar önce dünyanın sonunu gören yalnız bir adamken, bundan bilemediğim kadar öncelerde Fransa’da ruh eşini bulmuş bir âşıkken, tamamlayamadığım görevimi bitirmeye geldim bu dünyaya… Belki de cezalandırıldım bu ülkede doğarak… Çünkü biliyorum bir zamanlar bir başka ülkeyi ölesiye sevmişim ve damarlarımdaki kan o topraklar için akmış… Bundan çok başka bir zamanda Müslümanlar gözlerimi oymuşlar kurak çöllerde ve Müslüman doğmak uymamış hiç doğama… Parayı görmüşüm kimsenin görmediği kadar, iktidarı görmüşüm şimdiki tüm ülke liderlerinden daha fazla… Kehaneti görmüşüm… Sihri görmüşüm… Masallardaki kadar büyülü olan gerçek aşkla tanışmışım… İnsanlar gördüklerim yüzünden beni cezalandırmışlar. O yüzden kapamışım 3. Gözümü… O yüzden hastalıklı gözlerim;  hassas, korkak… Ve ruhum... Ah benim ruhum, öfkeli ruhum…
                Kimimiz şimdi cennetinde, kimimizse cehenneminde… Bilmiyorum bu hayatım benim en büyük cezam mı? Yoksa en büyük savaşım mı? Sevdiğim her şeyden neden koparıldığımı bilmiyorum… Sevmeyi neden yeniden öğrenmek zorunda olduğumu bilmiyorum… Başka bir hayatta kaybettiğim sevgilimin her gün hiç susmadan kulağıma neler fısıldadığını bilmiyorum. Hangi ülkede yaşadığını bilmiyorum… Adını neden rüzgâr koyduğumu bilmiyorum… Müziğin hiç yeteneğim olmamasına rağmen bana neden gizemli bilgileri verdiğini bilmiyorum. Poseidon’un en sevdiğim Tanrı motifi olmasının sebebini bilmiyorum… Atatürk’ün ve Poseidon’un neden rüyalarıma geldiklerini ve bana “sabırlı ol biz buradayız” dediklerini bilmiyorum… Neden sıradan olmaya çalışırken aykırı kaldığımı da bilmiyorum…

                Hayatı başka gözlerle görenler çok zor mutlu olurlar. Çünkü başkaları daha ilk sayfasını açmışken kitabın, onlar o kitabı ezbere bilirler. Bazen bir adım sonrasını görmekten yoruldukları için atarlar kendilerini çukurlara. Bile bile üzülürler. Bile bile ruhlarını tüketirler. Yüzleri gülümserken gizli gizli ağlarlar normal olamadıkları için… Görünemedikleri için. Görünüp de bilinemedikleri için…

                Benim dinim başka. Tanrım başka. Kitabım çok. Benim hayallerim büyük. Gerçek aşkı bilen nasıl mutlu olur ki yalancı gözlerde? Paranın içinde yüzmüş biri için para nedir ki? İktidarı sırasında dünyanın sonunu görmüş bir padişah hangi iktidarın esiri olabilir ki? Bir denizkızı denizden korkar mı? Bir diktatör korkar mı ölümden? Bir kâhin kapasa da 3. Gözünü görmez mi gözlerindeki yalanı? Bir başka sokakta rüyalar görmüşken ayırt edebilir mi dünyanın bir başka sokağını diğerinden?

                Hayır! Bu yaşadığım benim en iyi hayatım değil. Bu ülke yaşadıklarımın en güzeli değil. Bu müzikler benim zamanımın şarkılarına eşlik etmiyorlar. Şiirler insanların dilinden özgürlüğe akmıyor. Aşkın gözyaşları bütün evrene yağmur olup yağıyor. Bu zaman tüm zamanların en çalınmış zamanı. Yine de “seviyorum hayatı” diyorsun ya ruhum! O yüzden hala hayranım sana!

                                                                                                                             11.06.2012 /01:06 

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

TAHRAN’DA İKİ GÜN

SİRİUS

EYLÜL BAKIŞLI KIZ