SEVGİLİYE



Senden kaçmıştım,
Sana geliyordum,
Senden gidiyordum.
Her şey sendi!
Ben sensizliğe uçtum!
Hep düşlerimde var olmuş
bir çift maviye rastladım yolculuğumda…
Sarıldım tutamadım.
Ona, beni sen gibi anlatamadım…
Mor dağlardan mavi gökyüzüne uçan kuşun
serüveni yarım kaldı…
Her şey aynıymış meğer okyanusun iki yakasında da…
Öyleyse neden ayrıldık biz sevgili?
Sen neden gittin benden?
Ben neden yüzdüm uzaklara?

Çan sesleri doluyor içime
Unutuyorum şiirlerimizi
Çan sesleri bölüyor uykumu
Unutuyorum tüm şarkıları
Senden öte deniz kalmadı artık
Okyanuslar boğuyor düşlerimi…

Zor olsa da söylemek
Ben mutluyum bu derin mavinin girdabında
Ömrü boyunca maviye yazdı kadın
Şimdi mavi dalgadır boğan düşlerini.
Razı kadın…
Razı senden çok…
Her şey daha güzel senin terk edişinden
Her şey daha anlamlı senin gidişinden
Seni boğuyorum tek gecelik bir sevdaya
ve daha anlamlı şiirler şimdi…

Anlamını kaybettiği bir yola düşmekten
çok sevdi kadın
anlamsız bir yolun kaygısını…

Sen! Benim memleketim…
Sen! Benim şiirlerim…
Sen! Benim şarkılarım…
Hepsine elveda demektir benim zaferim!

Sensiz okyanus benim hasretim
Sensiz bu martı daha bir özgür
Sensiz bu şehir çok daha gerçek

Yalan düşlere inanmaktan beni alıkoyan Dublin!
İki kişilik cehennemine tutuldum.
Tek kişilik mezarında boğulurken,
milyon kişilik cehenneminde yanmadığım için şükrediyorum!
Dublin karanlık
Dublin puslu
Dublin yalnız
Dublin kimsesiz
Dublin sensiz
Yine de İstanbul’dan yargısız…

Daha fazla duyuyorum gökyüzünün çığlığını…
Daha fazla yanımda gündüz düşlerimin bekçisi
Doğudan batıya
Kuzeyden daha kuzeye
Denizden okyanusa
Düşlerini taşıyan bir tacir gibi
En iyi anlaşmayı bekler hala yüreğim…

Gece olmaz oldu bu kuzey rüzgarları sağolsunlar
Gündüz düşüyor 19. Yy’ın taş binalarına
Ve ben
Dublin diyorum!
Sen de bırakma beni İstanbul gibi…
Ve ben sana sesleniyorum…
Sen de bırakma beni İstanbul ruhlu hain sevgilim gibi…

06.05.14/ 01.31

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

TAHRAN’DA İKİ GÜN

SİRİUS

EYLÜL BAKIŞLI KIZ