AŞK GÜNLÜĞÜ


Gözlerim tamamen kapalı
Yatağımın başucunda kol saatin,
Yere attığın elbiselerin,
Gizlice sızmak lazım mutfağa
Kapıda ayak sesleri var delinin...
Yağmur rüzgarla karışmış camın kenarında
Hayaller uçuşuyor etrafta masmavi
Sabaha karşı 4,5,7
Ertesi gün öğleden sonra 5,6,7...
Kapıyı tıklatıyor huzursuz
Yemekte mi yemeyeceksiniz?
Sahi saat kaç?
Uyku bize uğramadı yine,
Gözlerin raftaki içki şişesinde...
Sakın ses verme kapıdakine!
Bozuk paraların saçılmış yine her yere,
Hiç işin olmaz ki senin parayla...
Bardaki kıza gülüyoruz hala,
Hani kumpasımıza gelmişti...
Makaleme şirketi sen buldun yine...
Okul var, iş var, kapıda canavar var...
İçeride Meryem var, Rumi var...
Paraşütle okyanusa atlamak var...
Akşama içmek var...
Duvardan bize bakıyor;
Gül, sev, yaşa!...
Hala oradasın...
Hala oradayız...
Birazdan huysuzla yüzleşeceğiz...
Kıskançlık krizinden söyleyecek
Ağzına geleni...
Birazdan akşam olacak yeniden...
Puslu şehir asıl sen gidince kararacak!
Boşver yağsın yağmurlar,
Bu kadın seni sevmekten hiç vazgeçmeyecek!

Yine gözlerindeki laciverte bulandı gece sessizce!
Orta Çağ İspanya'sında bir kadın...
Engizisyondan değildi acısı
Gözlerindeki hüzünden vurulmuştu!
Bak yine bana engizisyon düştü
Orta Doğu'da yeni bir asırda...
Başka başka asırlarda
Hep aynı son bakış...
Ne demişti kadın?
Seni sevmekten vazgeçmek
Sırt çevirmek gibi
Denize
bir de rüzgara...


20.03.2017 / İstanbul

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

TAHRAN’DA İKİ GÜN

SİRİUS

EYLÜL BAKIŞLI KIZ