GECENİN SONU

Sevgilim sen bilirsin,
ben bitirmeyi hiç sevmem;
Geceyi, alkolü, sarhoşluğu, romantizmi, abartmayı...
Bilirim sevgilim;
sen hiç gitmezsin bitirmeden,
Son şişeyi, son şarkıyı, son öpücüğü, abartmayı bir de...
Gecenin bitirme çanları çaldığında,
Uçak birilerini bu topraklara getirdiğinde,
O şarkı meselesinin sonuna varamadığımda,
Dolaptaki şişeyle bakıştığımızda,
En çok da abartasım geldiğinde
Masmavi bir ışık doğuyor geceye...
Gözlerinden evime süzülen...
Şarkı oluyorsun,
Şiir oluyorsun,
Masal oluyorsun,
Rüzgar, deniz, İstanbul
Oluyorsun
çalıyorsun tüm geceyi...
Çalıyorsun düşlerimi
Düşmüyorum,
Özlemiyorum,
Son kadehte masmavi bir şehir oluyorum
Şehrin adını sen koyuyorum
Sabaha ne kaldı ki...
Yine gideceksin
İstanbul sensizliğini unutacak!
Biraz peri tozu uçurur muydu
Geceyi seninle bir sabaha...
Biraz düş,
Bir şarkı,
Bir kadeh daha,
Ruhunu ruhuma getirir mi ki?
Ruhumda sessiz bir intihardır
Büyülü şarkıların eksikliği...
İntihardır sihirsiz sokaklarda aşık olmaya çalışmak!


4 Ağustos 2017

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

TAHRAN’DA İKİ GÜN

SİRİUS

EYLÜL BAKIŞLI KIZ