TANIDIK BİR İHTİMAL

Sen olmayınca ben maceraları anlamsız bir çocuk gibiyim,
Gelmeyince denizlerden dalga sesleri,
Bir sismolog gibi kuşkucu,
Korku dolu sarsıntılardan...
Çocuk kaydıraktan tersten kayamayınca,
Kuşkulu...
Soruyor kamikazede dönmüşken çocuk,
Çok kere, yeniden, yeniden...
Alabilir misin onu yeniden,
dönme dolabın romantizmine...
Çocuk sevmeye gönüllü,
Yüzmeye gönüllü deli dalgalara inat...
Sevdaya az kalmış görünüyor bal rengi gözlerin...
Kısıp duruyorsun gözlerini,
Saklarmışçasına kocaman kalbini...
Çocukluğumda öğretilen alfabelerle okuyorum seni...
Çocuk gibi soruyorum sıkışınca...
Cevapları saklamıyorsun yabancılar gibi...
Benden oluyorsun, bana bakıyorsun...
Öylesine unutmuşken ben tanıdık olmayı,
Çok tanıdık bir şarkı söylüyorsun bana...
Karadeniz'in deli dalgaları vuruyor kıyıya
Ve ben “en son ne zaman bu kadar dürüst olmuştum” diye soruyorum kendime
5 yaşım duruyor karşımda,
Kavgaya hazır,
Adalet diye bağırıyor...
Dürüstlük diye isyan ediyor...
Ona öykünüyorum seninle...
İyi ki diyorum gidiyorum yunusların mağaralarına yeniden...
iyi ki esiyor yeniden rüzgarlar...
Zaman zamandan efsane çalıyor...
Bal rengi bir çift gözde
Yeniden soyunmayı öğreniyor ruh...
Sonra çarpmayı kumlara umursamadan kim ne anlar diye...
Tanıyor bu deniz diğerini,
Tanıyor bu toprak denizini,
Tanıyor gökyüzü,
Denizine sulanan dolunayını...
Sen ve ben bir masalsı hikayenin sıradan sonuna çok yakınız aslında...
biz çok yakınız aslında kavgaların iyileştirdiği o gerçek yere...
Yakınız biz özümüze...
Bir takadan, bir deli dalgadan, bir fırtınadan türeyecek o şiire çok yakınız...
o fırtına gibi, o taka gibi, o dalga gibi sevmeye yakınız biz...

11.11.2019- Beyoğlu - İstanbul

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

TAHRAN’DA İKİ GÜN

SİRİUS

EYLÜL BAKIŞLI KIZ