MAVİ


Aslında her şey birisinin gözlerinde gördüğün ışıkla başlar, ardından dünyanın şiirini yeniden yazabileceğini sanırsın ama nafile sonunda hep biraz daha fazla zırh kalır üstünde. Fazla sevmemek için bir tane… Yara almamak için bir tane… Düşmemek için, üşümemek için, gülebilmek için birer tane daha… Yıllar böyle gelip geçer aslında. Sen o şanslı eli oynayanlardan değilsindir. Kendin olmak için çıktığın yolda aslını ararken bulursun ruhunu bir anda. Şimdi zar atma zamanıdır. Daha çok gülümsemek için bir zar, sevebilmek için iki zar. Şans ya bu, belki 6- 6 düşer bir yerlerden. 

Aşk, son zamanlarda nadir bulunan bir gece elbisesini giyecek bir yer bulmak gibi. Elbiseyi bulmak zor, giyecek doğru etkinliği bulmak ondan da zor. Şatafatlı bir şey seçtin yine, hangi davet istediğin dansı yaptıracak sana? Oysa sen 1960’lı yılların bir Fransız akşamında Edith Piaf dinlerken dans etmeyi hayal ediyordun. Gerçek her zaman farklı değil mi hayallerinden?

Yine vakitlerden gece, müziklerin Fransızca olduğu bir yerdeyim. Dalgalar düşüyor yüreğime ve sonsuz maviliklerde aşkı sayıklıyorum. Dalgaları öylesine özlemişim ki denizin durulmasını düşünmeye dayanamıyorum. Gökyüzünden rüzgar dileniyorum, aykırı ruhumu sarmalasın diye… Mavi sular değiyor ayaklarıma, kayalıklara öykünüyor deniz, şatafatlı dolunay, yalancı yıldızlarına kadeh kaldırıyor ve ben sana doyamayan ruhumun müziğini dinliyorum. Sonsuz mavi bir dileğim var ve ben onu bu gece ufuktaki masmavi ülkeye gönderiyorum.

Yarım bir yazı bu. Öznesi nesnesinden bahsetmiyor. Bu öznenin çok bildiği var ve hep susuyor. Ama siz mavi olan her şeye bakın, bir masal görürseniz bilin ki o bu öznenin nesnesinin olduğu yerdir.
                                                                                                                29.03.13 / 22.42

Yorumlar

  1. Yazıyı diyemiyorum çünkü yazıdan çok daha farklı birşey bu. Okurken o anı yaşadığınız bir şey. Sanki aynı anda aynı mekanda o anı yaşıyormuşcasına... Duygularınızı hayatı içine alarak bir yağmur tanesinin yüzünüzde bıraktığı ferahlık kadar gerçekçi yansıtmanız ve okuyucuyu içine çekmeniz anlatılmaz. Tebrik ederim...Yavuz ŞEREF

    YanıtlaSil
  2. Teşekkür ederim... Ne mutlu bana o zaman Çağda Erzincan

    YanıtlaSil
  3. Bu yorum yazar tarafından silindi.

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

TAHRAN’DA İKİ GÜN

SİRİUS

EYLÜL BAKIŞLI KIZ